Merhaba arkadaşlar,bugün size 2. kez başladığım ve şuanda 89. bölüme gelmiş bulunduğum One Piece animesi ile ilgili aklımı karıştıran,ucu açık bırakılmış olduğunu düşündüğüm bir soruyla geliyorum.Direk soruya geçiyorum.Şimdi bu One Piece'in,Grand Line'ın sonunda bulunan Raftel adındaki adada olduğu düşünülüyor.Ve bu adaya gitmek için Grand Line'ın en başında belirlenmiş olan 7 rotanın herhangi birinden başlaman gerekiyor.Bu rotaların 7'si de aynı adaya varıyor.Bütün korsanlar Grand Line'ın başında bu rotaları seçiyor ve bütün korsanlar aynı şerit üzerinden farklı rotalara göre gidiyor.
Peki benim sorum şu ki One Piece animesindeki dünyanın düz mü olduğu?Herkes o 7 rotadan giderken ben ters taraftan gidip direk o adayı bulamaz mıyım?One piece dünyasında dünyanın kenarı veya sonu mu var?Dünyanın sonuna gitsek kenardan düşer miyiz?Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi? (Klişe power)
Benim aklım karıştı ama siz bunun mantıklı bir cevabının olduğunu düşünüyorsanız yorumlarda belirtmeyi unutmayın.Aklınızı karıştırdıysam özür dilerim.Sorum saçmaysa,salaklığım için beni affedin,kendinize iyi bakın.Hoşçakalın ^.^
Kız Çocuğu,Nazım Hikmet tarafından, Hiroshima'ya atom bombası atıldığı zaman ölen, 7 yaşındaki bir kız çocuğunun dilinden yazılmıştır.Savaş karşıtı ve barışa çağıran bu şiir büyük bir önem kazanmış ve birçok sanatçı tarafından bestelenmiştir.
Bu şiir aynı zamanda Hiroshima'ya atılan atom bombası esnasında 1 yaşında olan ve bombaya bağlı olarak 10 yıl sonra kansere yakalanan 11 yaşındaki Sadako Sasaki anısına yazılmıştır.
Sadako Sasaki kansere yakalandığını öğrendiği zamanlarda bile öylesine hayat doluymuş ve yaşamaya umudu varmış ki.Bir gün Sadako'nun en yakın arkadaşı elinde gümüş renkli bir kağıttan turna ile gelmiş.Ve demiş ki "1000 turna efsanesi der ki;eğer bir kişi kağıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa bütün hastalıklarından kurtulur ve tekrar sağlığına kavuşur.1000 tane kağıttan turna kuşunu yaparsan iyileşeceksin" demiş
Sadako hayatta kalma arzusuyla birlikte geleneksel Japon kağıt katlama sanatı olan origamiyi yapmaya başlamış.Gece gündüz demeden turnaları yapıyormuş.Başlarda ne kadar hızlı yapsa da ilaçlar ve ilerleyen hastalığı yüzünden çok yavaşlamaya başlamış.Bu hazin öykü önce yerel sonra da ulusal basında yer almış.Dünyanın her tarafından insanlar Sadako'ya turnalar yapıp yollamaya başlamış.
Sadako, hayatının son saatlerini 644. kuşu yapmakla geçirmiş.Sadako kuşu bitirmiş,gözleri kapanırken hemşireler ve hastabakıcılar,postadan çıkan yüzlerce origami kuşuyla odasına girmişler.Sadako dudağının kenarında küçük bir tebessümle yatağında cansız yatıyormuş.Postacılar aylarca hastaneye kağıttan turna taşımışlar.Sayısı milyonlara ulaşan turna kuşları şimdilerde Japonya'da bir müzede sergilenmekte...
KIZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benim,
Kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem,
göze görülmez ölüler.
Hiroshima'da öleli,
Oluyor bir 10 yıl kadar.
7 yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
Gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
Külüm havaya savruldu.
Benim Sizden kendim için,
Hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki,
Kağıt gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
Teyze,amca bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin,
Şeker de yiyebilsinler.
Tür:Müzik/Slice of life/Okul Bölüm sayısı:13+5 Special/Özel bölüm, 2 sezon Yapım yılı:2015 Puanı:6.8/10 üzerinden (354 kişinin oyu sonucunda)
Kousaka Honoka,Otonokizaka lisesinin 2. sınıf öğrencisidir.Sonoda Umi ve Minami Kotori adlı 2 arkadaşıyla ortaokuldan beri en yakın arkadaşlardır.Bir gün okulun ilan panosunda Otonokizaka lisesinin talep oranının düşmesi nedeniyle gelecek sene yeni öğrenci alınmayacağını ve okuldaki tüm öğrenciler mezun olduktan sonra da okulun kapatılacağını öğrenirler.Bunun üzerine çok üzülürler ve okulun kapatılmasını engellemeye yönelik yollar düşünürler.Ama hiçbir çözüm yolu bulamazlar.Kousaka Honoka ertesi sabah okuluna giderken Utx adlı okulun önünden geçer.Bölgenin en popüler okulu haline gelen Utx lisesi bütün öğrencilerin gitmeyi hayal ettiği bir okuldur.Son yıllarda gittikçe popülerleşen "Okul İdolleri" bu okulun da en çok dikkat çeken özelliklerindendir.Kousaka Honoka'nın aklına bir fikir gelir.Okula talebi arttırmak için arkadaşlarıyla beraber okul idolü olmaya karar verir.Ancak bu düşündüğü kadar kolay değildir.Başarıya gitmek için çok sıkı çalışmalı ve elinden gelenin en iyisini yapmalılardır.
3 gün içerisinde 2 sezonunu da bitirip üstüne final bölümüne yaklaştıkça salya sümük ağlamaya başladığım,gerçekten çok ama çok çok çok çok çoooookk sevdiğim bir anime oldu Love Live! İdol School Project.Gerek müzikleri olsun gerek çizimleri olsun gerek karakterleri olsun her şeyiyle kusursuz bir animeydi.Her karakterde bir parça kendimi gördüğüm,ilk bulduğum zaman "Aman Allah'ım,ne kadar çok kız var,lütfen yuri olmasın!" diyerek endişeyle başladığım ama sonradan kendimi senaryonun içinde bulduğum,şiddetle tavsiye ettiğim bir animedir kendisi.Animenin her bir müziğini arka arkaya en az 20 kere dinlemişimdir.Umarım sizde benim kadar beğenirsiniz.Bana kalsa animeye 10 üzerinden 9.5 verirdim.0,5 kısmını karakterlerin hiçbir zaman mikrofon kullanmaması yüzünden kırıyorum.Canlı yayındayken,konserdeyken,kalabalıkta şarkı söylerken...Asla ama asla kulaklıklı mikrofon bile kullandıklarını görmedim.Yine de sesleri aşırı gür ve sesli çıkıyor.Sanırım tek mantık hatası bu.
Kousaka Honoka: O kadar kız arasında ana karakter diye bir terim geçiremem ama her şeyi başlatan ve okul idolü fikrini okula taşıyan kızımızdır.Lise 2 öğrencisidir.Hırslıdır,azimlidir,boğazına düşkündür,eğlencelidir.Karakteristik olarak bana en çok benzeyen karakterdir.
Sonoda Umi: Grubun olgun kızıdır diyebiliriz.Sorumluluk sahibi, ciddi, dikkatli, utangaç bir nevi kızların annesi gibidir.Başlarda okul idolü fikrini kabul edemez ve çok utangaç olduğu için kalabalık karşısında şarkı söylemeye utanır.Fakat alıştıkça dans kareografisinde yardım eder ve şarkı sözlerini yazmaya başlar.Aynı zamanda da okçuluk alanında başarı sahibidir.
Minami Kotori:Okul müdürünün kızı,hanımefendi ,ağırbaşlı, arkadaşlarına destek veren, iyi kalpli,saf kızımızdır.Grubun sahne kıyafetlerini o tasarlar.Moda okuluna gitmek en büyük hayallerindendir.Şarkı söylerken sesi helyum gazı çekmiş gibi çıkmaktadır.Honoka ve Umi ile aynı sınıftadır.
Koizumi Hanayo:Lise 1. sınıf öğrencisidir.Başlarda aşırı utangaçtır.Öyle böyle değil.Daha sonraları açılır biraz.Her bölüm "Birisi yardım etsin" yada "Yardım edin!" diye bağırmaktan çekinmez.Boğazına düşkündür,arkadaşlarını çok seviyordur.Sesi de çok güzeldir.Başlarda gözlüklüdür ama daha sonradan çıkarır.
Hoshizora Rin:Hanayo ile gruba katılmadan önceden beri arkadaşlardır.Hep arkadaşlarını destekler.Sürekli gülümser ve mutlu gözükür ama kendini beğenmez.Kendini erkeğe benzetir ve kendini kötü hisseder.Elbise veya eteği kendine yakıştıramaz.Çocukluğundan beri erkek çocukları tarafından erkeğe benzediği iddia edilip alay edilir.Her cümlesinden sonra nyaaa demeyi alışkanlık hale getirmiş, kediye benzeyen,gene bana beni hatırlatan karakterlerden biridir.
Nishikino Maki:Grubun en ciddi kızıdır.Hanayo ve Rin ile sınıf arkadaşıdır.Başlarda hiç arkadaşı yoktur.Piyano çalmakta çok iyidir.Şarkı bestelerini o yapar.Başlarda gruba alışmakta zorlanır ama daha sonra grubun diğer üyelerine çok alışır ve hepsiyle çok samimi olurlar.Ailesinin bir hastanesi vardır ve tıp okumayı istemektedir.Sesine ve suratına bayıldığım kızdır.
Yazawa Nico:3. sınıf öğrencisidir.Okulun "eski" idolüdür.Ama başarılı olamamıştır.Başlarda bu gruptan nefret etmektedir ve grubu dağıtmaları için elinden geleni yapmaya çalışır,kibirlidir,kendini beğenmiştir ve aşırı sevimlidir :3
Ayase Eli:Okulun öğrenci kurulu başkanıdır.Okulun kapanmasını istemiyordur.Çünkü babaannesi de bu okuldan mezun olmuştur.Kendinin de bu okulda anıları vardır.Başlarda okul idolleri grubuna karşıdır.Ve sorumluluk sahibidir.Aslında çok iyi bir insan ve eğlenceli birisidir fakat zamanla ciddi bir kişiliğe bürünmüştür.Japonya'nın en iyi idol grubu olan A-Rise'ı bile acemi bulmaktadır. 3.sınıf öğrencisidir.Rus-Japon melezidir.
Toujou Nozomi: Başlarda gereksiz bir karakter gibi görünse de aslında olayların gidişatını en çok etkileyen kişi Nozomi'dir.Bir büyücü gibi kartlarıyla kehanetler söyler.Grubun ablası gibidir.Eli ve Nico gibi 3. sınıf öğrencisidir.Grupta kızların en çok korktuğu kişidir.Çünkü sürekli kızların göğüslerini sıkar.Ama bir o kadar da sempatiktir.Okulun öğrenci kurulu başkan yardımcısıdır.
A-Rise:Japonya'nın en ünlü idol grubudur.
Animeden bir şarkı
Bu kadar tatlı gifi gördükten ve 3 saat içerisinde yazdığım bu postu okuduktan sonra daha ne duruyorsunuz.Hemen başlayın! Bu arada 3. sezonla ilgili bir bilgi edinirseniz de bana haber vermeyi unutmayın.Kendinizi iyi bakın.Sayanora...
Tür: Müzik/Okul/Slice of life Bölüm Sayısı: 13+5 Ova Yapım Yılı: 2015 Puanı: ...
Konusu:Oumae Kumiko, Euphonium adlı bir müzik aleti çalan lise 1 öğrencisidir.Ortaokulda okulun bandosunda çalmıştır ve okulca katıldıkları bir yarışmada elemeleri geçememişlerdir.Bu nedenle müziği bırakır.Yeni okulunda her şeyi geride bırakmayı düşünür ve normal bir öğrenci gibi olmak ister.Ama olayların gidişatı buna engel olur.Kawashima Sapphire ve Katou Hazuki adlı 2 arkadaşıyla birlikte okulun üflemeli çalgılar kulübüne katılır.Şimdi tekrar yarışmalara katılacak ve bu sefer elemeleri geçmeyi hedefleyeceklerdir.Bu kulüpte ortaokulundan tanıdık bir yüzde ona eşlik edecektir.Bu yolda ellerinden geleni hatta daha fazlasını yapmaları gerekecektir.
Son bölüme kadar severek izlediğim ve son bölümde heyecandan elimin terlediği kesinlikle önerdiğim bir anime oldu Hibike! Euphonium.Renkleri,çizimi,kalitesi kesinlikle 10 üzerinden 10 verebileceğim bir anime oldu.1 günde bitirdim ve birkaç gün unutamadığım bir anime.Şiddetle tavsiye ediyorum
Tür:Aksiyon/Doğaüstü Güçler Bölüm Sayısı:13 Yapım Yılı:2012 Puanı:7.4 (10 üzerinden)
Konusu:Bir lise öğrencisi olan Isana Yashiro gündelik hayatını sürdürürken bir gün okulda düzenlenecek etkinlik için birkaç malzeme almak için dışarı çıkar.Bu sırada serseri bir grup tarafından yolu kesilir.Bu kişilerden kaçmaya başlayan Isana,adının Yatogami olduğunu söyleyen biri tarafından kurtarılır.Tabi ki Isana talihsiz günündedir.Yatogami de Isana'yı öldürmeye çalışmaktadır.Neden onu öldürmek istediklerini soran Isana,kendisinin onların bir yakınını öldürdüğü cevabını alır.Isana böyle bir şey yapmadığını Yatogami'ye ispat etmek ister ama bu imkansızdır.Çünkü Isana kendisine aşırı benzeyen birinin cinayeti işlerkenki bir videosunu görür.Isana hem kendisinin suçsuz olduğunu ispat etmeli hemde kendilerine kızıl klan diyen bu gruptan kaçmak zorundadır.Isana'nın sıradan hayatı maceraya kapılarını aralamıştır.
Görsel açıdan izleyicinin gözüne girmeyi başarmış bu seri bana kalırsa da alkışı hak ediyor.Arka plan ve animenin renkleri insanın her ne kadar da hoşuna gitse de,animenin konusunun pek sağlam olduğunu söyleyemeyeceğim.Kötü diyemem ama sürükleyici bir havası yok.Eğer sıkıldıysanız ve izleyecek anime arıyorsanız sıkıntızı geçirebileceğini düşünüyorum.Benim verdiğim puan 5,5- 6 diyebilirim.
Isana Yashiro
K-protect içinde çok sayıda karakter barındıran animelerden.Üstelik hepside ilgi çekici.Özelliklede Neko adındaki bayan karakter.Animelerdeki bu "kyaaa" karakterlerin çoğuna sinir olsamda Neko
hoşuma gitmedi desem yalan olur.Hatta itiraf etmeliyim ki bu yazıyı yazmak aklıma Neko (yani kedi)'den geldi.Nekom Shin'i dün kaybettim.Henüz yavru olduğu için oyun oynadığını sandığı başka bir kedi tarafından öldürülmüş.Shinichim...
Neko
Serinin temposu yavaş ilerlemiyor."Bu kim?Bu neden böyle?Şurada ne olmuş?" sorusunu fazla soracağımız için izlerken sıkılmamıştım.Bir günde su gibi biten bir anime oldu.2. sezonunda ne olacağıda merak konusu.Pek uzun bir tanıtım yazamadığım için kusura bakmayın ama hem spoiler vermemek adına hemde sizi meraklandırmak adına bu postuda burada sonlandırıyorum.Hoşçakalın Mina-samaaa :3
Merhaba arkadaşlar,bugün sizi bir bilgisayar oyunu olan Agario ile tanıştıracağım.Uykunuzda bile sizin peşinizi bırakmayacak kadar saran bir oyun.Uyumaya çalışırken aklımda sadece birbirini yemeye çalışan 2 yuvarlak cisim dakikalarca oradan oraya dolanıyor.Neyse gelelim oyun nasıl oynanır.
Oyunun başlangıcında Nick yazan yere istediğiniz bir isimi yazıyorsunuz.Yan tarafta bulunan "FFA" yazan yere tıklayıp oyunu takımla mı yoksa kişisel mi oynamak istediğinizi seçip "Play" butonuna tıklıyorsunuz.Farenizi hareket ettirerek topunuzu istediğiniz yere götürebiliyorsunuz.
İlk başta küçük bir yuvarlak olarak başlıyorsunuz ve büyümek için renkli küçük topçukları yiyorsunuz.Sağ üst köşede bulunan "Lider tahtasında" en büyük 10 topun adı yazıyor.Top diyorum çünkü bende ne diyeceğimi bimiyorum.Bir adı yok bu yuvarlak topların.
Space tuşuna basarak topunuzu ikiye ayırıyorsunuz.Bunu herhangi bir olay için kullanabilirsiniz.Büyük bir toptan kaçmak için,birine yardım etmek için veya birini yemek için.Yukarıdaki fotoğraf da ölmeden önceki son anlarımdı.Oyunda öldüğünüz zaman renginiz de değişiyor.Bu yüzden bazı fotoğaflarda rengim farklı.Hepsi sizin için...
Klavyeninizin "W" tuşuna basarak da kendinizden küçük parçalar atabiliyorsunuz.Bu hem birine yardım etmek için,hemde kaçarken daha hızlı gidebilmek için avantaj sağlıyor.Bu oyunda topunuz büyüdükçe hızınız azalıyor.
Ve gelelim şu yeşil tırtıklı topçuklara.Bu topçukların içine girebiliyorsunuz.Ve büyük toplar tarafından yenemiyorsunuz tırtıklıların içindeyken.Ama ne zaman siz büyüdünüz ve bu tırtıklı toplardan daha büyük bir hale geldiniz,o zaman bu topların içine girmeye yada yemeye çalışırsanız elli bin tane küçük top haline geliyorsunuz ki bu da herkesin size saldırması anlamına geliyor.Aşağıda ben ve benim küçük topçuklarımla olan son anlarım...
Veee son olarak ben ilk 10'dayken.Az önce topçuklarımla birlikteyken ölmedim ve bir tanesine bile zarar vermeden birleştiğimde ilk 10'a girdiğimi fark ettim.Hayatımın en mutlu anlarından o "ŞOK" görüntüler :D
Umarım beğenmişsinizdir.Umarım benim kadar bağımlı olup rüyanızda bile bu Agario adlı oyunu görmezsiniz.İyi günler :)
